26/07 Ezgiler Ezgisi 1-4
[tr] Ezgiler Ezgisi 1-4
1:1 Süleymanın Ezgiler Ezgisi.
2 Beni dudaklarıyla öptükçe öpsün!
Çünkü aşkın şaraptan daha tatlı.
3 Ne güzel kokuyor sürdüğün esans,
Dökülmüş esans sanki adın,
Kızlar bu yüzden seviyor seni.
4 Al götür beni, haydi koşalım! Kral beni odasına götürsün. Seninle coşup seviniriz,
Aşkını şaraptan çok överiz. Ne kadar haklılar seni sevmekte!
5 Esmerim ben, ama güzelim,
Ey Yeruşalim kızları!
Kedarın çadırları gibi,
Süleymanın çadır bezleri gibi kara.
6 Bakmayın esmer olduğuma,
Güneş kararttı beni.
Çünkü kızdılar bana erkek kardeşlerim,
Bağlara bakmakla görevlendirdiler.
Ama kendi bağıma bakmadım.
7 Ey sevgilim, söyle bana, sürünü nerede otlatıyorsun,
Öğleyin nerede yatırıyorsun?
Neden arkadaşlarının sürüleri yanında
Yüzünü örten bir kadın durumuna düşeyim? gösterirdi.
8 Ey güzeller güzeli,
Bilmiyorsan,
Sürünün izine çık,
Çobanların çadırları yanında
Oğlaklarını otlat.
9 Firavunun arabalarına koşulu kısrağa benzetiyorum seni, aşkım benim!
10 Yanakların süslerle,
Boynun gerdanlıklarla ne güzel!
11 Sana gümüş düğmelerle altın süsler yapacağız.
12 Kral divandayken,
Hintsümbülümün güzel kokusu yayıldı.
13 Memelerim arasında yatan
Mür dolu bir kesedir benim için sevgilim;
14 Eyn-Gedi bağlarında
Bir demet kına çiçeğidir benim için sevgilim.
15 Ah, ne güzelsin, aşkım, ah, ne güzel!
Gözlerin tıpkı birer güvercin!
16 Ne yakışıklısın, sevgilim, ah, ne çekici!
Yeşilliktir yatağımız.
17 Sedir ağaçlarıdır evimizin kirişleri,
Tavanımızın tahtaları ardıçlar.
2:1 Ben Şaron çiğdemiyim,
Vadilerin zambağıyım.
2 Dikenlerin arasında bir zambağa benzer
Kızların arasında aşkım.
3 Orman ağaçları arasında bir elma ağacına benzer
Delikanlıların arasında sevgilim.
Onun gölgesinde oturmaktan zevk alırım,
Tadı damağımda kalır meyvesinin.
4 Ziyafet evine götürdü beni,
Üzerimdeki sancağı aşktı.
5 Güçlendirin beni üzüm pestiliyle,
Canlandırın elmayla,
Çünkü aşk hastasıyım ben.
6 Sol eli başımın altında,
Sağ eli sarsın beni.
7 Dişi ceylanlar,
Yabanıl dişi geyikler üstüne
Ant içiriyorum size, ey Yeruşalim kızları!
Aşkımı ayıltmayasınız, uyandırmayasınız diye,
Gönlü hoş olana dek.
8 İşte! Sevgilimin sesi!
Dağların üzerinden sekerek,
Tepelerin üzerinden sıçrayarak geliyor.
9 Sevgilim ceylana benzer, sanki bir geyik yavrusu.
Bakın, duvarımızın ardında duruyor,
Pencerelerden bakıyor,
Kafeslerden seyrediyor.
10 Sevgilim şöyle dedi:
‹‹Kalk, gel aşkım, güzelim.
11 Bak, kış geçti,
Yağmurların ardı kesildi,
12 Çiçekler açtı,
Şarkı mevsimi geldi,
Kumrular ötüşmeye başladı beldemizde.
13 İncir ağacı ilk meyvesini verdi,
Yeşeren asmalar mis gibi kokular saçmakta.
Kalk, gel aşkım, güzelim.››
14 Kaya kovuklarında,
Uçurum kenarlarında gizlenen güvercinim!
Boyunu bosunu göster bana,
Sesini duyur;
Çünkü sesin tatlı, boyun bosun güzeldir.
15 Yakalayın tilkileri bizim için,
Bağları bozan küçük tilkileri;
Çünkü bağlarımız yeşerdi.
16 Sevgilim benimdir, ben de onun,
Zambaklar arasında gezinirfç durur.
17 Ey sevgilim, gün serinleyip gölgeler uzayana dek,
Engebeli dağlar üzerinde bir ceylan gibi,
Geyik yavrusu gibi ol!
3:1 Gece boyunca yatağımda
Sevgilimi aradım,
Aradım, ama bulamadım.
2 ‹‹Kalkıp kenti dolaşayım,
Sokaklarda, meydanlarda sevgilimi arayayım›› dedim,
Aradım, ama bulamadım.
3 Kenti dolaşan bekçiler buldu beni,
‹‹Sevgilimi gördünüz mü?›› diye sordum.
4 Onlardan ayrılır ayrılmaz
Sevgilimi buldum.
Tuttum onu, bırakmadım;
Annemin evine,
Beni doğuran kadının odasına götürünceye dek.
5 Dişi ceylanlar,
Yabanıl dişi geyikler üstüne
Ant içiriyorum size, ey Yeruşalim kızları!
Aşkımı ayıltmayasınız, uyandırmayasınız diye,
Gönlü hoş olana dek.
6 Kimdir bu kırdan çıkan,
Bir duman sütunu gibi,
Tüccarın türlü türlü baharatıyla,
Mür ve günnükle tütsülenmiş?
7 İşte Süleymanın tahtırevanı!
İsrailli yiğitlerden
Altmış kişi eşlik ediyor ona.
8 Hepsi kılıç kuşanmış, eğitilmiş savaşçı.
Gecenin tehlikelerine karşı,
Hepsinin kılıcı belinde.
9 Kral Süleyman tahtırevanı
Lübnan ağaçlarından yaptı.
10 Direklerini gümüşten,
Tabanını altından yaptı.
Koltuğu mor kumaşla kaplıydı.
İçini sevgiyle döşemişti Yeruşalim kızları.
11 Dışarı çıkın, ey Siyon kızları!
Düğününde, mutlu gününde
Annesinin verdiği tacı giymiş Kral Süleyman'ı görün.
4:1 Ah, ne güzelsin, aşkım, ah, ne güzel!
Peçenin ardındaki gözlerin güvercinler gibi.
Siyah saçların Gilat Dağının yamaçlarından inen
Keçi sürüsü sanki.
2 Yeni kırkılıp yıkanmış,
Sudan çıkmış koyun sürüsü gibi dişlerin,
Hepsinin ikizi var.
Yavrusunu yitiren yok aralarında.
3 Al kurdele gibi dudakların,
Ağzın ne güzel!
Peçenin ardındaki yanakların
Nar parçası sanki.
4 Boynun Davutun kulesi gibi,
Kakma taşlarla yapılmış,
Üzerine bin kalkan asılmış,
Hepsi de birer yiğit kalkanı. sözcüğün anlamı kesin olarak bilinmiyor.
5 Sanki bir çift geyik yavrusu memelerin
Zambaklar arasında otlayan
İkiz ceylan yavrusu.
6 Gün serinleyip gölgeler uzayınca,
Mür dağına,
Günnük tepesine gideceğim.
7 Tepeden tırnağa güzelsin, aşkım,
Hiç kusurun yok.
8 Benimle gel Lübnandan, yavuklum,
Benimle gel Lübnandan!
Amana doruğundan,
Senir ve Hermon doruklarından,
Aslanların inlerinden,
Parsların dağlarından geç.
9 Çaldın gönlümü kızkardeşim, yavuklum,
Bir bakışınla,
Gerdanlığının tek zinciriyle çaldın gönlümü!
10 Aşkın ne güzel, kızkardeşim, yavuklum,
Şaraptan çok daha tatlı;
Esansının kokusu her türlü baharattan güzel!
11 Ey yavuklum, bal damlar dudaklarından,
Bal ve süt var dilinin altında,
Lübnanın kokusu geliyor giysilerinden!
12 Kapalı bahçesin sen, kızkardeşim, yavuklum,
Kapalı bir kaynak, mühürlü bir pınar.
13 Fidanların nar bahçesidir;
Seçme meyvelerle,
Kına ve hintsümbülüyle,
14 Hintsümbülü ve safranla,
Güzel kokulu kamış ve tarçınla, her türlü günnük ağacıyla,
Mür ve ödle, her türlü seçme baharatla.
15 Sen bir bahçe pınarısın,
Bir taze su kuyusu,
Lübnandan akan bir dere.
16 Uyan, ey kuzey rüzgarı,
Sen de gel, ey güney rüzgarı!
Bahçemde es de güzel kokusu saçılsın.
Sevgilim bahçesine gelsin, seçme meyvelerini yesin!